Haber

Soylu: Kılıçdaroğlu sessiz kalsa daha iyi olur

Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler 11 ili etkiledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT Haber’de deprem bölgesinde yürütülen çalışmaları ve depremle ilgili alınması gereken önlemleri değerlendiriyor. Soylu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Son yıllarda birçok felaketle karşı karşıya kaldık. Sabah 04:19 veya 20 idi, AFAD Başkanı aradı ve Maraş-Osmaniye hattında deprem olduğunu söyledi. Tabii 7’sinde deprem olduğu bilgisi geldiğinde tabii ki bunun hem benim için hem de ülkemiz için ciddi bir sonuca yol açacağını hissettim. Alanın bu kadar yaygın olabileceğini düşünmemiştim. Daha sonra Cumhurbaşkanımızı arayıp bilgi verdim. Genel resmi elde ettiğinizde, oldukça yaygın hale gelir. Hemen ilgili arkadaşlar AFAD’da toplansın dedim. Fuat Bey aradı, diğer bakan arkadaşlarımızla birlikte AFAD’a gittik. Çizgiyi gördüğümüzde ilk bilgilendirmeden sonra yaptığımız ilk şey 4. seviye uluslararası seviye oldu. Bakan arkadaşlarımızla il dağılımı yaptık ve hepimiz konuya müdahale etmek için yola çıktık. Maraş’a inmeye çalıştık, kapandı, sonra Gaziantep’e inip oradan dağıldık.

(O resmi gördüğünüzde ne hissettiniz?) İnsanlarımız hayatını kaybetti, bir yandan medeniyetimizin en önemli direkleri devrildi, yerle bir edildi. Deprem olarak değerlendirmek bana göre denk gelmiyor. Hawaii baş aşağı. Hele Hatay’da dolaşırken binaların sarsılmasını yaşayanlar da bunu çok anlatıyor. Çok fazla hasar verdi ve bu his farklı bir şey. Memleketiniz, ülkeniz. Savaş resminden çok farklı bir resimle karşı karşıyasınız. Yani uyumadan bir başka insana ulaşmak büyük bir emek oldu ve yapılmaya da devam ediyor. Bizim kuşak gördü, sonraki kuşaklar da görmesin. Burada bir devletin milletiyle bütünlük içinde olduğunu gördük. O günün şartlarında yollar kapalıydı, havaalanları kapalıydı, telefon, elektrik, su söz konusu değildi. Arama ve kurtarmaya odaklandık. 26.000 enkaz ve yıkılmış bina ve bunların her birinin aynı anda aranması ve kurtarılması gerekiyor.

Kahramanmaraş’a neden inemediğimize elbette üzüldük. İnsanlar yardım istiyordu ve biz de size yetişeceğiz dedik. Özellikle AFAD bu senaryoları defalarca yaptı. Maden ocaklarından hastanelere ve okullara kadar çok sayıda tatbikat yapıldı. Geçen yıl milyonlarca kişiye afetle ilgili eğitim verildi. Türkiye’deki toplanma alanlarını 30 bine çıkarmak için çalıştık. Her il için risk azaltma planları yapılmıştır. Burada herkes harekete geçti, bazıları 7-8-9 saatte gelebildi. 10 ilden birinde veya ikisinde olsa diğer illerden de destek gelirdi. Karadeniz’den Batı’ya herkes harekete geçti. 2-3 yıldır sürekli arama kurtarma çalışmaları için personel yetiştiriyoruz. Türkiye’nin orta ve ağır sınıf arama kurtarma çalışmaları artırıldı. Devlet tüm gücüyle sahanın her noktasına ulaştı. Elbette böyle bir afette yayılma ve ulaşma belli bir süreyi gerektirmektedir. Böyle bir depremin hiçbir ülkede kimse tarafından sürdürülebileceğini düşünmüyoruz. İdlib’de 2500, Afrin’de 700-800 kişiyi katletti. Bu çerçevede Türkiye uzun süre bu hazırlıkları yapmasaydı büyük bir kaosa sürüklenecekti. 17. günde ulaştığımız nokta; Hatay’da sadece 2 bina var. Altında cenaze töreni olduğunu düşündüğümüz diğer tüm taraflarda arama kurtarma çalışmaları son buldu. Yaklaşık 313.000 çadır kuruldu ve konteynerler inşa edilmeye başlandı. Tüm hastaneler çalışmaya devam ediyor. Halkın tüm gücüyle sahada çalışmaya devam ediyor. Ziyaret edilemeyen tüm köylere sortiler yapıldı. Her yerde, herkes ve her şey tarafından ulaşıldı.

KILIÇDAROĞLU’NUN AÇIKLAMALARINA TEPKİ

‘Asrın felaketi’ tabiriyle bir algı çalışması yürütüyorlar’ diye talihsiz bir açıklama yaptı. Talihsizlik değilse, kötü niyettir. Ne akılla ne de vicdanla bağdaşmaz. Sahada birçok şey yaşıyoruz. Bu deprem çok geniş bir alanda olduğu için adaptasyon gerektiriyor. Bu bölgede gerçekten herkes büyük bir emek veriyor. Bu, insanlığın karşı karşıya olduğu büyük bir yıkım ve dramdır. Bunun nasıl ortaya çıktığını ve nasıl bir imtihanla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Ancak depremin başından itibaren sessiz kalırlarsa çok büyük katkıları olur.

750 BİN BAĞIMSIZ PARÇA HASARLI

Şu anda hasar tespit oranı yüzde 75 ile 80 arasında. 600 binden fazla bağımsız bölüm yıkıldı, hemen yıkılmak üzere, ağır hasarlı ve orta hasarlı. Ticaret alanındakileri de eklerseniz 750 bine ulaşıyor. Depremi abartıyorlar demek, merhameti, vicdanı, aklı bir yana bırakmak demektir. Her detayı tek tek inceledik ve sahadaki tüm arkadaşlarımızın bilgi birikimine değer veriyoruz.

DEPREM BÖLGESİNDE YÜKLEME

Türkiye devletin bütün birimleriyle birlikte çalışıyor. Kaos olsa da fırsat yaratalım derler. Özellikle mallara karşı hatalarda yüzde 20 azalma var. Evet 3-4 tane sahte vardı ama tutuklandılar. Burada abarttıkları gibi lafta bir durum söz konusu değil. Bütün bunlar olurken toplumu yozlaştırmaya, güvensizlik yaratmaya çalışmak çok yanlış. Ayrımcılık da insanlık dışıdır. Çadırların en çok geldiği yer Hatay. Orada önemli bir çalışma ortaya koyuyorlar. Tüm sorunları en aza indirmek için çaba gösteriliyor. Onlarla mı uğraşmamız gerekiyor yoksa bu insanlarla karşılaşan insanların sorunlarını en aza mı indirmemiz gerekiyor?

KAYNAK: TRT HABER

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu